Refleksoloji
Eller, ayaklar ve kulaklarda bulunan özel refleks noktalarının, vücudun diğer organlar ve salgı bezleri ile bağlantılı olması temeline dayanan bilimdir. Refleks noktalarına basınç uygulanarak vücuttaki sinirler ve kan dolaşımı uyarılır, böylece rahatsızlıklar giderilir. Akupunktur prensiplerine benzer şekilde, refleksoloji vücudun enerji akımını uyararak iyileşme ve fiziksel fonksiyonlarda dengeyi sağlar. Vücuttaki organlar çeşitli yollardan akan enerjiyle bağlantılıdır. Uyarılan bölgedeki organlar ve salgı bezleri fonksiyonlarını yerine getiriyorsa, değişikliğe uğramayan rahat bir enerji akımı olur. En yaygın kullanılan refleksoloji formu ayaklara uygulanan basınçtır.
etlik hacamat |
Tarihçesi;
Refleksoloji'nin tarihi 5000 yıl öncesine, Mısır Firavunlarına kadar uzanmaktadır. Tarihte Refleksoloji'nin Hindistan'da, Japonya'da, Çin'de ve Amerika'nın yerli Kızılderili medeniyetlerinde bilindiği kaydedilir. Refleksoloji'yi çok sonra, 1900'lü yıllarda, Dr. William Fitzgerald yeniden keşfedecektir. Dr. Fitzgerald Refleksoloji'yi, bir ağrı kesme yöntemi olarak kullanmıştır. Zamanla, Amerika kıtasından dünyanın dört bir köşesine yayılan Refleksoloji, ayaklardaki belli refleks noktalarının bulunmasıyla yavaş yavaş bugünkü şeklini almaya başlamıştır.
Meslektaşı olan Doktor E. Bovvers ise, 1916'da Doktor Fitzgerald tarafından ileri sürülen bu tedaviyi herkese anlatmış ve beraber yaptıkları bazı buluşları 1917 yılında "Bölgesel Terapi" adında bir kitapta toplamıştır.
Fitzgerald, vücudu baştan başlayıp ayaklara inen, ayakların altlndan vücudun arkasına geçip başta biten eşit genişlikte 10 dilime bölmüş. Örneğin vücudun sağ tarafındaki ikinci dilimde yer alan bir ağrı, sağ ayakta ikinci dilimde hassas bir bölge oluşturuyor. Bu terapiye göre ağrının tedavisi ayaktaki ilişkilendirilmiş noktadan mümkün olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder